Yağmur yağınca

Bu gün 4 mayıs 2011 sabah saatlerinde insanı ıslatmayan bir yağmur yağarken yola çıktım, işime gitmek için. Metrobusun insanı vinrar gibi sıkıştırdığı bir yolculuğu ile Üsküdar daki millet parkına kadar sadece şapkamı ıslatarak geldim. Ne oldu ise ondan sonra oldu. Kocaman caddeden Çoruh nehiri andıran akan suya ile karşılatım, Karşıya geçme teşebbüsüm onca suya rağmen yavaşlamayan minibüs sayesinde caddeyle paralel duran yüzüm ve aşağısı ıslatması sonu yarıda kaldı, arkadan gelen trafik polis aracıda yavaş ve derinden yüzüme bakarak “Bu yağmurda yol kenarında durursan ıslanırsın” der gibi önümden usulca geçip gitti. Allahdan ayakkabıları ve arkamı ıslanmakdan kurtardık derken parka girmekmiz için açılan kapıdan içeri girmem sonucu

buy-kamagra-oral-jellies.com

, parkın yukarı kısmından gelen tusunaminin yakın akrabası olduğunu düşündüğüm bir su akıntı, ayakkabılarımı ve çorabımı hiç acımadan bir hışımda ıslattı. Yağmur ile sınavım kötü geçti ve ıslak bir şekilde çalıştığım kuruma geldim. Buradan Sayın BAŞBAKANA sesleniyorum; Ey başbakan 10 milyar liradan fazla para harcayacağın KANAL İSTANBUL’u yapacağına az bir miktar ile şu İstanbul’un Yol, Su ve Elektiriğine bir çare bul, yağmur yağdığında yüzmeyelim evimizin içinde, arabamız ile 1km gitmek istediğimizde trafik sıkışıkığından dolayı 1 saate gitmeyelim, gitsek dahi yolların bozukluğundan horon teperek gitmeyelim. İstanbul’un en büyük sorunu ulaşım, ulaşımı rahatlatmadan o proje hiç bir halt olmaz. Sadece Halkının HAKKINI yersin.

Buradan Üsküdar Belediye başkanı Mustafa KARA ya SESLENİYORUM “Arkadaş hiç mi insan sorumlu bulunduğu park ve bahçeleri sıcakken, soğukken ve yağışlı iken ziyaret etmez, incelemez, arkadaş hiç mi gezmiyorsun sen Üsküdarı, hiç mi gezmiyorsun sen halkının yaşağıdı yerleri, nasıl bir başkanlık yaptığını merak ediyorum.

metin

Son Yazılar
Bir cevap bırakın